Rüknettin Güney*
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Mimarı
1904–1970

Rüknettin Güney 1904’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Ardından Paris’e giderek, Paris’te Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’ndan 1932’de mezun oldu. Bir süre Fransa’da Auguste Perret’nin bürosunda çalıştı. Türkiye’ye dönüşü sonrasında adına ilk olarak İstanbul Tiyatro ve Konservatuarı için Belediye tarafından 1934’de açılıp ertesi yıl yayımlanan yarışma yayınında rastlanır.

Askerlik hizmetinden sonra İstanbul Belediyesi’nde Lütfi Kırdar dönemi boyunca (1938–1949) çalıştı ve bu sürenin son yıllarını İmar Müdürü olarak geçirdi. Demokrat Parti’yi iktidara taşıyan 1950 seçiminin ardından Kırdar, valilik-belediye başkanlığı görevinden ayrılınca, o da İmar Müdürlüğü’nden çekilip 1951’de serbest çalışmaya başladı.1950’li yıllar boyunca ağırlıklı olarak o dönem için lüks ve büyük diye nitelenebilecek apartmanlar tasarladı.

1964-1966’da İstanbul Üniversitesi Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı’nı yürüttü, bu arada kendi bürosunda çalışmayı sürdürdü. Ancak 1960 sonrasındaki mesleki etkinliği artık önemli olmaktan uzaktı. Son işi Fatih Uran ile birlikte başladığı Taksim Intercontinental (Bugünkü The Marmara) Oteli, tasarımı oldu. Tasarım aşamasının bitimini göremedi, 1970’de öldü.

Rüknettin Güney’i belirli toplumsal konumlar çerçevesinde yaptığı görev ve işlevlerini merkez alarak yorumlamak gereklidir. Güney’in mimarlık yaşamının gerçekten önemli bir parçası İstanbul Belediyesi’ndeki İmar Müdürlüğü göreviyle çakışmaktadır. Lütfi Kırdar’ın Cumhuriyet Çağı’nda, neredeyse benzersiz olan yönetimi sırasında onun bir tür “Kent Başmimarı” gibi çalıştığını söylemek yanlış olmaz.

Kırdar döneminin yeni yol ve meydan çalışmaları ve İstanbul Parkları gibi önemli ve çok sayıdaki imar etkinliklerinin ardındaki mimari beyinlerden biridir Rüknettin Güney. Prost’un kent planlama ölçeğindeki etkinliğinin mimari uygulama zemininde varlık kazanmasını sağlayan kadroyu o yönetmiştir. 1938-1949’da İstanbul’da belediye kaynaklarıyla yürütülen her mimari girişime onun eli değmiştir. En önemlileriyse onun tarafından planlanmıştır. Florya ve Taksim Belediye Gazinoları, Kadıköy Halkevi, Tenis, Eskrim ve Dağcılık Kulübü, Beyoğlu Evlendirme Dairesi, Beşiktaş Barbaros Heykeli çevre düzeni, Zincirlikuyu Mezarlığı, Taşlık çevre düzeni doğrudan ilgili olduğu tasarımlardır. Hepsinden önemlisi, bugünkü Atatürk Kültür Merkezi’nin atası olan ve Auguste Perret tarafından projelendirilen İstanbul Operası’nın 1946’da yapılan ilk tadilat tasarımı da onundur. İnşaatların neredeyse bütünüyle durduğu savaş yılları içinde ve hemen sonrasında devlet kaynaklarını kullanarak önemli boyutlu ürünler veren tek mimar odur.

Geç 1930’lar ve tüm 40’lı yıllar boyunca Güney’in mimari retoriği Fransa’daki öğrenimiyle bağlantılı olmuştur. Türkiye’nin bu zaman aralığında Modernimsi ya da tereddütlü bir modernist mimarlıktan tarihselci ulusalcılığa doğru değişen çizgisi onun ürünlerinde de yankı bulur. En başarılı işleri olan Florya Tesisleri, Taksim Belediye Gazinosu ve Kadıköy Halkevi de gerçek anlamıyla modern olmaktan çok, bezemeden arındırılmış klasisist eğilimli yapılardı.

*: Yukarıdaki yazı, “Mimarlığın Aktörleri Türkiye 1900–2000” (Garanti Galeri, 2007, s.84-86) isimli kitaptan, yazarı Uğur Tanyeli’nin onayıyla kısaltılarak alıntılanmıştır.